Son yıllarda yaptığım araştırmalar ve okumalar sonucunda edindiğim yatırımla ilgili bazı notları paylaşmak istiyorum. Burada yazanlar kendi yorumlamalarım olup mutlak doğru değildir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz.
A. Yatırım Enstrümanları
Piyasada, risk seviyelerine göre gruplanmış birçok yatırım seçeneği bulunmaktadır. Faiz, altın, gayrimenkul, eurobond, hisse senedi ve bitcoin gibi araçlar bu seçenekler arasında yer alır. Her bir yatırım enstrümanı, kendine özgü risk ve getiri profiline sahiptir. Risk grubu, bir yatırım seçeneğinin ne kadar dalgalı bir fiyat grafiğine sahip olduğunu temsil eder. Risk ne kadar yüksekse, uzun vadede potansiyel getiri de o kadar yüksek olabilir; ancak kısa vadede ana paranızda önemli dalgalanmalar yaşanabilir.
Yatırım Vadeleri
Yatırım vadeleri, yatırımın süresine göre kısa, orta ve uzun olmak üzere üçe ayrılır. Farklı piyasalarda farklı süreler geçerli olsa da ortalama olarak aşağı şekilde ifade edebiliriz:
- Kısa Vade: 1 yıla kadar.
- Orta Vade: 1-5 yıl arası.
- Uzun Vade: 5 yıldan fazla.
Yatırım yaparken belirli bir hedefiniz varsa, bu hedefin ne kadar sürede gerçekleşeceğini göz önünde bulundurarak yatırım enstrümanını seçmelisiniz. Örneğin, 1 yıl sonra almak istediğiniz bir araba için para biriktiriyorsanız, kısa vadeli ve riski düşük yatırımları tercih etmelisiniz (faiz, kısa vadeli borçlanma araçları, bir miktar altın gibi). Ancak en az 5 yıl sonrası için para biriktiriyorsanız, hisse senetleri gibi daha yüksek riskli yatırım araçlarını değerlendirebilirsiniz.
Yatırım Fonları
Neredeyse tüm yatırım enstrümanları için yatırım fonları mevcuttur. Yatırım fonları, bankalar veya aracı kurumlar tarafından profesyonelce yönetilen ve belirli şartları sağlayan herkesin yatırım yapabileceği portföylerdir. Tek tek hisse senedi seçip şirketlerin dönemsel bilançolarını takip etmek için zamanınız veya bilgi birikiminiz yoksa, hisse senedi ağırlıklı bir fon seçmek daha doğru bir seçenek olabilir. Örnek olarak, yurtdışı hisse senetleri için TMG, YAY ve AFA, yurtiçi hisse senetleri için TI2 ve IIH, eurobond için DBH ve TLE fonlarını inceleyebilirsiniz.
S&P 500 Endeksi
S&P 500, Amerika’daki en büyük 500 şirketi kapsayan bir borsa endeksidir ve Amerika borsalarına yatırım yapmak için en güvenilir endekslerden biri olarak kabul edilir. Bu endeksi takip eden VOO veya IVV gibi ETF’lere yatırım yaparak uzun vadede dolar bazlı getiri elde edebilirsiniz. ETF’leri Midas üzerinden ya da bankanız aracılığıyla satın alabilirsiniz.
B. Çeşitlendirme (Diversifikasyon)
Portföyde farklı varlık sınıflarına yatırım yaparak riskin dağıtılması sağlanır. İyi çeşitlendirilmiş bir portföy, tek bir varlıktaki olumsuz performansın genel portföy üzerindeki etkisini azaltır.
Korelasyonun Önemi
Varlıklar arasındaki korelasyon, portföy riskinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Negatif korelasyona sahip varlıklar, portföy riskini azaltmada daha etkilidir. Örneğin, altın, ekonomik belirsizlik veya enflasyon dönemlerinde güvenli liman olarak görülür ve değeri artabilir. Hisse senetleri ise böyle dönemlerde değer kaybedebilir. Bu tür korelasyonlar, portföyünüzün dalgalanmalara karşı daha dirençli olmasını sağlar.
Yaşa Göre Çeşitlendirme
Portföy çeşitlendirmesi yaparken kişinin yaşı da önemlidir. Genç yatırımcıların portföylerinde daha yüksek oranda riskli varlıklar (hisse senetleri gibi) bulunabilirken, ilerleyen yaşlarda piyasadaki dalgalanmalardan daha az etkilenmek isteyen yatırımcılar daha az riskli enstrümanlara ağırlık verebilirler.
Çeşitlendirilmiş Bir Portföy Dağılımı Örneği
- %40 Yurtdışı Hisse Senetleri: Yüksek büyüme potansiyeli (VOO, QQQM)
- %25 Altın: Ekonomik belirsizliklere karşı koruma (fiziksel ya da banka gram hesabı)
- %15 Yurtiçi Hisse Senetleri Fonu: Yerel piyasalardan fayda sağlama
- %10 Eurobond: Sabit getirili ve düşük riskli yatırımlar
- %10 Para Piyasası Fonu: Likidite ve kısa vadeli ihtiyaçlar için
C. Bileşik Faiz
Bileşik faiz, paranızın zamanla nasıl hızla büyüdüğünü gösteren güçlü bir yöntemdir. Basit faizde sadece yatırdığınız ana para üzerinden kazanç elde edersiniz. Ancak bileşik faizde, kazandığınız kazanç da ana paraya eklenir ve bundan sonra bu toplam üzerinden tekrar kazanç sağlanır. Bu sayede, “kazancın kazancı” ile paranız daha hızlı artar.
10 yıl boyunca her ay 1.000 dolar yatırım yapan ve her yıl başında aylık yatırım miktarını enflasyondan dolayı %5 artıran yatırımcı, yıllık %10 ortalama kazanç oranı ile (aylık faizlendirme dikkate alındığında) 10 yılın sonunda yaklaşık 247.000 dolar bir portföy değerine ulaşır. 15 yılda 545.000 dolara, 20 yılda 1.073.000 dolara, 30 yılda ise 3.563.000 dolara erişir.
Bileşik faizden en iyi şekilde yararlanmak için yatırımlarınıza mümkün olan en erken zamanda başlamalısınız. Uzun vadede yatırımınız, kartopu gibi büyüyerek zamanla çığ etkisi yaratır.
D. Gayrimenkul
Özellikle kredi kullanarak alınan konutlar, Türkiye gibi yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde, size yüksek getiri elde etme imkanı sunar. Örneğin peşinat olarak elinizde 400.000 liranız var ve kredi çekerek 2 milyon liralık bir konut aldınız. Aldığınız konut bir sonraki sene %20 artarsa, 400.000 lira kar elde etmiş oluyorsunuz. Yani 400.000 liralık başlangıç sermayeniz ile, krediyi kaldıraç olarak kullanıp %100 kar elde ettiniz. Kredinin geri ödemesi, ilk bir kaç yıl yüksek gelse de, sonrasında enflasyonun altında kalacak ve kira getirisi ile kendi kendini ödeyecektir.
Konut alımlarında dikkat edilecek husus, bölgedeki kira çarpanını tespit edip ortalamanın altında bir konut bulmaktır. Ticaretteki “bir mal satarken değil, alırken kazanılmalı” kuralı, gayrimenkul alımlarında da geçerlidir.
Arsa
Arsa yatırımı, üstteki yatırım seçeneklerinden en uzun vadeli olanlarından biridir. Yüksek getiri için ortalama olarak en az 10 yıl beklemeniz gerekebilir. Eğer doğru yerden, doğru fiyata alınmış imarsız bir toprak parçası imara girerse, reel olarak 10x yapması içten bile değildir. Gelişmekte olan bir şehrin çeperlerinden, en yakın yerleşim yerine 1-2 km’den uzak olmayan, 900 – 4500 metrekare arası boyutlarında, kadastral yola çephesi olan, mutlak tarım arazisi olmayan, imarsız tarla vasfındaki topraklar, size uzun vadede en çok kazandıran yatırım olacaktır.
E. Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), doğru kullanıldığında faydalı bir para biriktirme ve yatırım aracıdır. Sistemde en az 10 yıl kalmak şartıyla anlamlı bir getiri sağlanabilir. BES hesabından para çekmek için sistemden çıkmanız gerekir (konut alımı, evlenme, eğitim, doğal afet gibi bazı durumlar hariç); bu da sizi para biriktirmeye teşvik eder.
Ayrıca %30 oranında devlet katkısı bulunmaktadır ve belirli bir tavan miktara kadar, yatırdığınız her 100 lira için 30 lira devlet tarafından BES şirketinize gönderilir. Devlet katkısının değerlendiği fon, sizin seçtiğiniz fonlar kadar yüksek performanslı olmasa da, sistemden ayrılırken ödeyeceğiniz stopaj vergisinin üzerinde bir getiri sağlar.
BES Hesabı Açarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Giriş Aidatı ve Yönetim Giderleri: Giriş aidatı ve yönetim gideri kesintisi olmayan bir paket seçmek en önemli hususlardan biridir.
- Fon Seçimi: Sistemde uzun yıllar kalacağınız için yüksek riskli emeklilik fonlarını seçmeli ve portföyünüzü çeşitlendirmeye özen göstermelisiniz.
- Yabancı Fon Seçeneği: İçinde “yabancı” ibaresi geçen BEFAS fonlarını, sadece o kurumun müşterileri alabiliyor. O nedenle içeriğini beğendiğiniz bir yabancı emeklilik fonu varsa o kurumdan hesap açmanız faydalı olacaktır.
- Devlet Katkısı Fonu Performansı: Devlet katkı payı her BES şirketinin kendi devlet fonunda değerlendirilir. Bu nedenle BES şirketi seçerken, devlet katkısının bulunduğu fonun geçmiş performanslarına bakılmalı ve yüksek getiri sağlayan şirketlerden hesap açılmalıdır.
Çeşitlendirilmiş BES Fon Dağılım Örneği
- %40 Yurtdışı hisse senetleri (ABE ya da AVR)
- %30 Altın (VGA ya da CFA)
- %30 Yurtiçi hisse senetleri (HES, AH5 ya da AHL)
Sonuç
Yatırım yaparken her zaman kendi risk toleransınızı ve finansal hedeflerinizi göz önünde bulundurmalısınız. Çeşitlendirilmiş bir portföy, uzun vadede daha istikrarlı getiriler sağlayabilir ve ani piyasa dalgalanmalarına karşı korunmanıza yardımcı olabilir.
Unutmayın ki, tüm yatırımlar risk içerir ve geçmiş performans gelecekteki getiriyi garanti etmez. Bilinçli ve stratejik bir yaklaşım, finansal başarınıza giden yolda size önemli avantajlar sağlayacaktır.